Modern biyoloji ve tıp bilimlerinin oturtulduğu ana temellerden biri ve belki de en önemlisi olan H ü c r e D o k t : i ni'ne göre;
ister tek hücreli biryaratık, isterse çok hücreli organizmaya ait olsun;
her hücre gene kendisi gibi başka bir hücreden meydana gelir(38,39).
Her somatik hücre bağlı olduğu doku, ya da organ ın görevini tam yapabilmesi için çalışır; didinir ve süresi değişen bir zamanda yıpranarak ölür. Çok hücreli organizmalarda; değişik olayları yürüten değişik organ, doku ve bu dokuların görev ya da fonksiyonlarına uyacak
şekilde farklılaşmış çeşitli tip hücreler vardır. Organizmada hayatsal
düzenin sağlanması ve sürekliliği için bu doku ve hücrelerin durmadan çalışmasına, veya kısa deyimle hücrelerin kendilerine, devamlı
bir ihtiyaç vardır. Bu sonuç ise doku ya da hücre fonksiyonu ilc hayatsal düzen ve devamlılığın iç içe kcnetli bulunduğunu gösterir. Çalışıp
ölen hücrelerin yerine; yenisi başlıca iki yoldan geçmektedir. Birincide hücre, hayatının hiç değilse bir bölümünde, bilinmeyen bir neden
ve mekanizma ile kendisinin yaşlandığını hissederek üreme siklusuna
girer. İkinci yolda, üreme yeteneğini yitiren dokusal bireyin ölümünde, yerine geçen, yeni hüereler özel bir üreme tabakasından gelişirler.
Ancak, belli sınırlar içinde, bu iki yol arasında fark olmamaktadır,
zira hücrede üreme olayı dış etkilerle durdurulabildiği gibi yeniden
başlatılabilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Veteriner Cerrahi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 1971 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1971 |