Bıı'çalışmada, E.B.K. Ankara Et Kombinasında kesilen sığırlardanalınan et, karaciğer ve böbrek örneklerinde antibiyotik kalıntılarının
aranması amaçlanmıştır.
Bu sebeple, Şubat-Haziran i99 i tarihleri arasında aralıklarla mezbaha,ya
gidilerek 85 hayvandan toplam 255 et, karaciğer ve böbrek örneği alınmıştır.
B~nlarda ince tabaka kromatogr1jik /biyo-otografik yöntemle penisilbı (penisilin
C, afnpisilin, amoksisilin), amilioglikozid (streptomisin, dihidrostreptomisin,
gen tam isın, kanamisin, neom,;siıı), tetrasiklin (klortetrasiklin, tetrasiklin, oksitetrasiklin), makrolid (eritromisin, tilozin) grubu ile kloramfenikol yönünden kalıntı analizi gerçekleştirildi.
" ~Analiz edilen, 8S sığırın i8'inde (% 2 i'inde) çeşitli düzeylerdepenisilin
C; ampisilin, oksitetrasiklin, dihidrostreptomisin, tilozin ve kloramfenikol kalıntıSı bulunduğu belirlendi. Analiz edilen hayvanların, 7'sinden alınan karaciğ~r ve böbrek örneklerinde sırasıyla ortalama 0.59 ppm ,(0. 12-0.84 ppm)
~e' 0.61 ppm (0.31-1.12 ppm) penisilin C,. 3'iinden alınan kar~ciğer pe
böbrek örneklerinde sırasıyla ortalama 0.37 ppm (0.22-0.66 ppm) ve 0.65
ppm (0.46-0.93 ppm) ampisilirı kalıntısı bulunduğu anlaşıldı. Bunlardakikas eti örneklerinde penisilin f:rubu antibiyotik varlı.~ı ortaya konamadı.
Analizi yapılan sığırların birisinden alman karaciğer ve böbrek örneğinde penisilin C yanında sırasıyla 2.43 ppm ve4. O ppm düzeyinde dihidrostreptomisin bulunduğu anlaşıldı,. ayrıca, bu hayvanın kasında da 3.5 ppm dihidrostreptomisin varlığı ortaya konuldu. Analiz edilen hayvanların 6'sından alınan
karaciğer, böbrek ve kas örneklerinde sırasıyla ortalama 3.48 ppm (0.22-
10.5 ppm), i.59 ppm (O. i1--5.5 ppm) ve i .56 ppm (0.05-6.0 ppm)
düzeyinde oksitetrasiklin kalıntısı bulunduğu tesbit edildi. Ayrıca analiz edilen
hayvanların birisindeki karaciğer, böbrek ve kas örneğinde sırasıyla 0.46 ppm,
0.31 ppm ııe O. 15 ppm düzeyinde kloramfenikol ve birisinden alınan karaciğer
ve böbrek örneğinde sırasıyla 0.4 ve 0.2 ppm miktarda tilozin kalıntısı bulunduğu belirlendi. Örnek sayısı ve çeşidine göre yapılan hesaplamada, analiz edi~
len karaciğer ve böbreklerin % 21 'inin ve kasıarın % 9'unun alltibiyotiklerle
kirli olduğu anlaşıldı.
Çal~madan elde edilen bu(~uların kasaplık hayvanlarda antibiyotik' kullanımının son derece-"aygın olduğunu, bu durumun ilaç uygulanan hayvanların
kesim öncesi bekletme süresine l~yulmaksı::l1l kasaplık olarak kesildiklerini,
ülkemiz insanlarının ilaç kalıntısı ihtiva eden besin maddeleri vasıtasıyla
(bilhassa karaciğer, böbrek gibi sakatatlarla) bir çok tehlikeyleyüz yüze ol,.
duklarını ve bunun ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkil~yebileceğini g;;sterdiği sonucuna varıldı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Veteriner Cerrahi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 1992 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1992 |