Bu çalışmada tüberkülin deri testi (PPD) pozitif 30 baş sığırda Mycobacterium bovis’in varlığının klasik ve moleküler
teknikler ile ortaya konması ve sonuçların birbirleri ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Klasik yöntemler organların makroskobik
muayenesi, örneklenen dokuların Hematoksilen-Eozin (HE), Ziehl Nilseen (ZN) ve immunohistokimya (İHK) ile mikroskobik, dokuda
polimeraz zincir reaksiyonu (PCRdoku) ile moleküler; toplanan kan örneklerinin buffy coat’ta immunositokimya (İSKbc) ile
mikroskobik, buffy coat’ta polimeraz zincir reaksiyonu (PCRbc) ile moleküler incelemelerinden oluşmuştur. Makroskopide 26 tipik
tüberkül gözlenirken, mikroskopide HE ile 27, ZN ile 20 doku tüberkülozla uyumlu bulunmuştur. Akciğer, mediastinal lenf düğümü
ve karaciğerden yapılan İHK’da 26,PCRdoku’da 18;İSKbc’de 3, PCRbc’de ise 14 pozitif sonuç elde edilmiştir. İHK pozitif boyanmış
etkenlere, makrofaj, dev hücresi, lenfositler ve fibrositlerin sitoplazmalarında rastlanmıştır; İSKbc pozitif reaksiyon ise mononükleer
lökositlerin sitoplazmalarında görülmüştür. ZN boyamanın her zaman etkeni göstermediği; İHK’ya kıyasla spesifik olmadığı ve
doğrulamak için diğer yöntemlere ihtiyaç olduğu görülmüştür. Mycobacterium bovis’e ait moleküllerin varlığı dokuda (PCRdoku)
gösterilmiş ancak, bu molekülleri saptamaya yönelik yöntemlerin sığır tüberkülozunun tanısında kullanılma duyarlılığı, İHK yöntemine
kıyasla, düşük bulunmuştur. Yöntemler arasında İHK’nın, PCRbc’ye ve İSKbc’ya kıyasla duyarlılığının (Mc Nemar; sırasıyla p<0.05
ve 0.01), HE ile ZN boyamada ise uyumluluğunun (Cohen kappa; sırasıyla p<0.001 ve 0.05) daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Sığır
tüberküloz hastalığının kesin teşhisinde kullanılan tekniklerin birinin diğerine üstünlüğünden ziyade, birbirini tamamladığı ve bir arada
kullanıldığı zaman teşhisin hem daha hızlı hem de daha güvenilir olduğu düşünülmüştür. Sonuç olarak yine, bu çalışma sonucunda
moleküler (PCRdoku/bc) tekniklerin diğer yöntemlere kıyasla rutin olarak ne derecede tercih edilebileceğinin tespiti için daha fazla
çalışmalara ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2019Volume: 66 Issue: 1 |